Sayfalar

31 Mart 2014 Pazartesi

İNSANLIĞA VAH VAHHH

Aslında hiçbir şey yazmak istemiyorum . 

Yazmak istediğim güzel bir konu yok .

Ben baharı,şu açan mis kokulu rengarenk çiçekleri ,pır pır etrafımda dolaşan narin kelebekleri,ağaçların etrafına yaydığı muazzam mis kokularını,yılın ilk koşuşturan karıncalarını,artık sesini duymaya başladığım yusufçuk kuşlarını,tenimde hissettiğim hafif bahar  rüzgarını,içimde filizlenen umut ışıklarını ,  içimde hissetiğim kıpırtıları yazmak istiyordum.

Ama insanlık adına dünkü yaşadıklarım beni öyle derin düşüncelere götürdü ki...Bu güzellikleri kimin için yarattı Rabbim diyesim geldi.

Dün bütün gün insanları, bakışlarını,hal ve davranışlarını izledim ve hayretler içinde kaldım.Ne olmuş bu insanlara....bu insanlığa...

Kimisinin yüzünde mutsuzum haykırışları bas bas bağırıyor.Hiç kimse kimseyle selamlaşmıyor ,konuşmuyor
çünkü kimse kimsenin yüzüne bakmıyor.Bakmıyor derken takmıyor diyeyim yani edepten değil.

Kimisi bir açık peşinde koşar olmuş. Kim hata yapacakta üstüne haykıracağım diye tetikte bekliyor.Hele de o gencecik kızlarımız...Eskiden edepten başını kaldırmayan gençlerimiz büyük küçük demeden  herkese tepeden bakar olmuşlar...

Anlayışsızlık bir hastalık gibi bütün hücrelerine işlemiş görünüyor.Özgürüm anlayışsızım  her an  kavga ederim modundalar..

Ağızlarında bir küfür,gözlerinde garip bakışlar kimseyi takmayan saygısız tavırlar...

Bunun gibi birçok hiç hoşa gitmeyen davranışlar beni, ruhumu çok kırdı incitti.İnsanlığa dair gelecekle olan bütün umutlarımı yıktı geçti.Umutlarımı kör bir kuyuya attı.

İnsanlık adına insanlığım adına çok üzüldüm.Biz ne zaman unuttuk insanlığımızı ne zaman bencilliğimizin esiri oldukta haberimiz olmadı.

Bilmiyorum insanlığımızı hiç bu kadar kötü görmemiştim.

Dostlarım siz ne dersiniz nereye gidiyor bu insanlık????????


28 Mart 2014 Cuma

MOR MENEKSEM

Evet bunlarda  pastelle yaptigim mor menekselerim.

Yaradanin rengarenk tasarladigi benim gorebildigim kadariyla guzel menekseler ...Yorumlarinizi bekliyorum..

27 Mart 2014 Perşembe

KREM SANTILI KURABIYE

SELAMUN ALEYKUM DOSTLAR

Bu guzel bahar gunun de kremsantili bir kurabiye tarifi verip kacicam.Yazilmayi bekleyen,kafamda donup dolasan o kadar cok konu var ki onlar icin en kisa zamanda kafami ve zamani toparlayip yeniden gelmek uzere simdiden Allah'a emanet olun.
MALZEMELER
1 paket krem santi (toz olarak)
1 su bardagi siviyag
1yumurta
1cay bardagi pudra sekeri
1 limon kabugu rendesi
1kabartma tozu
Alabildigi kadar un

YAPILISI
Un  ve kabartma tozu haric diger malzemeleri karistiriyiruz sonra da yavas yavas unu yedirerek hamurumuzu yoguruyoruz.sonrada sekil verip tepsiye diziyoruz.AFIYET BAL SEKER OLSUN...

26 Mart 2014 Çarşamba

Mutfak Felsefesinden Samsa Tatlisi

Samsa Tatlisi

Selamun Aleykum dostlar.
Gecenlerde sevgili arkadasim dostum mutfak felsefesinden aldigim samsa tatlisini yaptim cok guzel hafif bir tatli oldu.Evden de gelen misafirlerimden de tam not aldi.Tam tarif icin mutfak felsefesine bakin.Tavsiyem bu tatliyi yenecegi gun yapmaniz.Ertesi gune kalinca yumusuyor.

21 Mart 2014 Cuma

OZLEMEK GUZELDIR



Ozlemekte guzeldir.....
Eger ozleyecegin biri varsa
Bekledigin yolunu gozledigin umut ettigin
Hayaller kurup
Hep yaninda anilarini tasidigin
Hatta bazen kokusunu duydugun
Fotograflariyla uyuyup
Gelecegini dusledigin
Ruyalarini onunla susleyip
Sabahlara kadar onunla gezip tozdugun
Gelmis gecmis anilari gulerek gectigin
Bedeni yaninda olmasa da yureginden hissettigin
Canimdan can dedigin
Birinin varligini bilmek ve O nu ozlemek guzeldir.
Iyi ki var !!!
Kaderimde onu ozlemek varsa ozlerim diyebilecegim biri
Varligi Yaradan'dan armagan


Ve bekledigim an gelecek
Bir gun zil calip
Ben mahmur gozlerle
Kapiya ulasinca
Gulen gozleri,pit pit atan yuregiyle
O an
BEN GELDIM:)
BEN GELDIM :)
COK UZAK YOLDAN GELDIM.
COK YORULDUM
COK YORULDUM
diyecek.........

20 Mart 2014 Perşembe

ÖNCELİKLE KENDİMİZİ DÜZELTELİM

ÖNCELİKLE KENDİMİZİ DÜZELTELİM



“Ey iman edenler! Siz kendinizi düzeltin. Siz doğru yolda olursanız yoldan sapan kimse size zarar veremez. Hepinizin dönüşü Allah’adır. O zaman Allah, size yaptıklarınızı haber verecektir.” (Maide, 5/105)
Allah Teâlâ, peygamber ve kitap gönderdikten sonra tercihini ısrarla inkâr yönünde
kullananları zorla doğru yola iletmez. Bu kişileri kendi irade ve tercihleriyle
baş başa bırakır. Gerçeği araştırıp tercihini o yönde kullanmaya çalışanlara da
yardım ederek onları doğru yola iletir. Bu bakımdan biz, tebliğ kurallarına uygun
olarak dinimizi anlatmakla yükümlüyüz.
Dinimizde, “nemelazımcılık” ve “yalnız kendini düşünme” anlayışları asla onaylanmaz.
Kendisi için arzu ettiği şeyi din kardeşi için de arzu etmek, hatta din kardeşinin
iyiliğini kendi nefsine tercih etmek, kamil mümin olmanın bir şartıdır. “Ben
kendimden sorumluyum, başkaları beni ilgilendirmez” diyemeyiz. Zira biz, hepimiz,
bir gemide yolculuk yapmaktayız. Gemi; makine dairesi, diğer bölümleri, alt
ve üst katlarıyla bir bütündür. Geminin herhangi bir yerinde meydana gelen arıza,
onun içinde yolculuk yapan herkesi etkiler. Geminin salimen sahile ulaşması, yapısının
her yönden sağlam olmasına bağlıdır. O halde, toplum olarak hepimiz birbirimizden
sorumluyuz.
Toplumları meydana getiren fertlerdir. Sağlıklı bir toplum yapısı da sorumluluk
bilinci taşıyan bireylerin toplumda etkili olmasıyla mümkün olur. Kişinin başkalarına
yardımcı olabilmesi, topluma olumlu katkılarda bulunabilmesi her şeyden önce
kendi sorumluluklarına dikkat etmesine bağlıdır. Bu konuda üzerine düşeni yapan
ve kendisini sürekli kontrol eden bir kimse de yanlış yollara düşmüş insanlardan
zarar gelebileceği kuruntusuna kapılarak aydınlık yola çağrıda bulunma görevini
ihmal etmemelidir.
Toplumdaki fitne, kargaşa, düzensizlik ve kötülükler el birliği ile engellenmelidir.
Aksi takdirde, bunun zararı sınırlı kalmaz, hak edenlerin yanında suçsuzlara da
dokunur. Fitnenin ortadan kalkması için ellerinden geleni yapmayanlar, haksızlığa
karşı mücadele etmeyenler, kusurlu ve sorumludurlar. Peygamber Efendimiz, fitne
konusunda ümmetini uyarmış, “Toplumda fenalık çoğalırsa içlerinde iyiler bulunsa bile
helâkten kurtulamazlar.” (Buhârî, “Fiten”, 4, 28) buyurmuştur.
Bu âyetin, müminlerin, iman çağrısına olumlu karşılık vermemekte direnen ve
kötülükler içinde yüzmeye devam eden inkârcıların durumuna üzülmeleri üzerine
nâzil olduğu rivayet edilmiştir. Zamanla bazı Müslümanların bu âyeti, nemelâzımcı
bir anlayışa kapı aralayacak şekilde yorumlamaya başladıklarını görünce Hz.
Ebûbekir onları uyarıp özetle şunları söylemiştir:
Siz bu âyeti gayesinin dışına taşırıyor ve yanlış yorumluyorsunuz. Ben
Resûlullah’ın “İnsanlar bir kötülüğü görüp de onu engellemezlerse, Allah’ın onlara genel
bir azap göndermesi yakındır” buyurduğunu duydum (Tirmizî, “Tefsîr”, 6; Ebû Dâvûd,
“Melâhim”, 17).
Şüphesiz dönüşümüz Allah’adır. O, yaptıklarımızdan dolayı bizi hesaba çekecektir.
Herkes kendi yaptıklarının karşılığını görecektir. Ayrıca, iman çağrısına olumlu
cevap verenler, bu çağrıya kulak vermeyen yakınlarından dolayı da kınanamazlar.
Bu durum onlar için bir eksiklik de değildir. Zira Hz. Nuh ve Hz. Lût’un hanımları,
peygamber kocalarına iman etmedikleri halde Firavun’un hanımı iman etmiştir.
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, Hz. Lût’un ve Hz. Nuh’un inkârcı hanımlarını bizlere
ibret olarak anlatmaktadır. Ayette ayrıca Firavun’un iman eden hanımı da samimiyeti,
Allah korkusu ve içten duasıyla çok güzel bir örnek olarak haber verilmektedir:
“Allah, inkâr edenlere, Nûh’un karısı ile Lût’un karısını örnek gösterdi. Bu ikisi, kullarımızdan
iki salih kişinin nikahları altında bulunuyorlardı. Derken onlara hainlik ettiler
de kocaları, Allah’ın azabından hiçbir şeyi onlardan savamadı. Onlara, ‘Haydi, ateşe girenlerle
beraber siz de girin!’ denildi. Allah, iman edenlere ise, Firavun’un karısını örnek
gösterdi. Hani o, ‘Rabbim! Bana katında, cennette bir ev yap. Beni Firavun’dan ve onun
yaptığı işlerden koru ve beni zalimler topluluğundan kurtar!’ demişti.” (Tahrim, 66/10-11)

18 Mart 2014 Salı

OKUYORUMMMM


Selamün Aleyküm dostlar bugünlerde  Gazzaliye göre İslam Ahlakı kitabını okuyorum çok güzel bilgiler var.Kitap bitince hoşuma giden ve önemli bulduğum yerleri sizlerle paylaşıcam.Ama okuyan varsa yorumlarını almak isterim.

BLOG İZLEMEDE SORUN YAŞAYANLAR

Selamün Aleyküm Dostlar!!!!!!!

Bugünlerde sanırım hepimiz bu sorunla karşılaşıyoruz.Rengini çok sevdiğimiz, tarzını beğendiğimiz,fikirlerini önemsediğimiz,yeni tanışıp merak ettiğimiz,yeniliklerini görmek istediğimiz blogcu arkadaşlarımızı,dostlarımızı takibe almak istiyoruz ama sonuçta maalesef isteğiniz gerçekleşmedi gibi bizim (en azından benim) pek anlamadığımız şeyler çıkıyor karşımıza:((((

   Bende hem kendim, hemde sizin için sevgili Değmesin Yağlı Boya'dan yardım istedim.Allah ondan razı olsun soruma hemen yardımıma koştu ve bu postunda hepimize yardımcı oldu.İnsanın böyle dostlarının olması kadar güzel ve rahatlatıcı bişey yokmuş.Bu dostlukları blog sayesinde yeniden hatırladım.Neyse bu konuya başka bir zaman uzun uzun değiniriz inşaalllah...

  Yeniden görüşmek üzere Allah'a  emanet olun.

14 Mart 2014 Cuma

KÜÇÜK BİR NOT

ÖZLEDİĞİN VARSA










Hayat devam ederken 
Özlersin ama çok özlersin
Ahh yanımda olsa dersin 
Yanımdaydı yapamadım
Gülemedim güldüremedim
O hayatta o anlarda
Kendime gelemedim onu da 
Güldüremedim
Şimdi ise ne yapsam boş
Yalnızca özledim 
Özlüyorum özleyeceğim
Zaman aksa da geçse de
Kendime gelemediğim anlar gelmeyecek
Bende hayat boyu  hep özleyeceğim onu:(







10 Mart 2014 Pazartesi

BUGÜN YİNE DÜŞÜNDÜM




İçimdeki yalnızlıkla beraber
Saat sesi çınlarken kulaklarımda,
Hayat  bugün de geçti diye düşünürken buluyorum kendimi.
Ve dünden daha verimli geçmedi, ne yazık bana diyorum.
''İki günü eşit olan zarardadır'' hadisi çalkalanıyor yüreğimde
Yüreğim bunalıp sıkışıyor günbe gün...
Neden daha iyi bir kul olamıyorum diyorum
Kendimi kaybedip derin derin düşünüyorum 
Düşünüyorum ama bulamıyorum zatımı
Bulamıyorum çözümü 
Kendimi tanıyamadım o yüzden diyorum
Kendimi tanımadan bulamayacağım çözümü..
Peki nasıl tanıycam kendimi????
Nasıl? nasıl ?nasıl?....




RABBİMİZİ TANIYALIM

RABBİMİZİ TANIYALIM




“Hamd, âlemlerin Rabbi, Rahmân, Rahîm, hesap ve ceza gününün (ahiret
gününün) maliki Allah’a mahsustur. (Allah’ım!)Yalnız sana ibadet ederiz ve
yalnız senden yardım dileriz.” (Fâtiha, 1/2-5)
Kâinatta, insanoğlunun sahip olduğu pek çok güzel ve aşkın duygunun kaynağı
Allah’tır. İnsana bilmediklerini ve yücelmenin yollarını öğreten Rabbimiz aynı
zamanda bu üstün ve aşkın vasıfların da olması gereken en üst noktasına sahiptir.
Mesela, O cömertliğin kaynağıdır ve kullarına karşı son derece cömerttir. Yine O
adaletin kaynağıdır ve kullarına karşı son derece âdildir. Nerede olursak olalım bize
adaleti emreden de O’dur. Bu vasıfların en zirvesine sahip olmak ise “İlah” olmayı
gerektirir. “İlah” her şeye gücü yetebilen, her şeyin sahibi ve yaratıcısı olabilendir.
Kâinatın Rabbi olan Allah bu ve benzeri güzel isim ve vasıflara sahip olduğu için
O’nun ilahlıkta eşi ve benzeri yoktur. Fatiha suresinin bu ayetlerinde ilahlık vasıflarından
birkaç tanesi en güzel şekilde anlatılmaktadır. Öyleyse bu vasıfları kendinde
bulunduran Allah’a hamdetmek, O’na övgüde bulunmak bizim en önemli görevlerimizden
biri olmalıdır. Bu ayetlerin gereği olarak da ibadet sadece Allah’a yapılır;
dua O’na edilir ve yardım da yalnızca O’ndan istenir.
Fatiha suresinde yüce Yaratıcının ilk vasfı, “âlemlerin Rabbi” olmasıdır. Kâinatı
yoktan var eden Rabbimiz, her şeyi öylesine mükemmel ve kusursuz yaratmıştır
ki, O’nun yarattıklarında en ufak bir düzensizlik ve uyumsuzluk göremeyiz.
Rabb terbiye eden, her şeye görevini en güzel biçimde öğreten demektir. Kâinattaki
bütün varlıkları terbiye ederek onlara görevlerini öğreten yüce Rabbimiz, güneşe
her gün doğudan doğması ve batıdan batması, aya kendi yörüngesinde gitmesi,
ağaçlara insanlar için meyve vermesi gerektiğini öğretendir. İneğe kan ve dışkıya
karıştırmadan süt yapma kudretini veren, arıya çiçeklerden öz alıp şifa kaynağı
balı yapması gerektiğini belleten O’dur. Yeni doğan bir ördeğe yüzmesi gerektiğini,
yumurtadan yeni çıkan deniz kaplumbağalarının denize ulaşması gerektiğini ilham
eden de O’ndan başkası değildir. Kısacası O, kâinata ve kâinattaki tüm varlıklara
görevlerini öğreten; bu mükemmel düzeni kusursuzca sağlayandır.
Namazların her rekâtında okuduğumuz Fatiha suresinde Cenâb-ı Hakk’ın ikinci
vasfı “rahmân ve rahîm” olmasıdır. Rabbimiz rahmân isminin gereği olarak öylesine
merhametlidir ki, bu dünyada kendine inanan ve inanmayan bütün insanlara her
türlü nimetini sunmuştur.
Hem kendimizde, hem de dışımızdaki dünyada varlığını her an gördüğümüz
ve kaybettiğimizde ancak kıymetlerini bilebileceğimiz bu nimetleri nasıl inkâr edebiliriz
ki! Varlığın mükemmelliğini görmemize yarayan gözler, doğruluğun sesini
duymamıza yarayan kulaklar, hakikatin kendisini söylemeye yarayan dil hep O’nun
ihsanı değil mi? Aklımızı ve gönlümüzü bu nimetlerin kadrini bilelim diye bizlere
bahşeden Rabbimiz ne kadar da merhametlidir!
Kim, özenle döşenen bu eşsiz dünyamızda kendine yer bulamadığını, her şeyiyle
bir mucize olan hava, su ve topraktan istifade edemediğini, güneşin kendini ısıtmadığını,
arının kendine bal vermediğini iddia edebilir ki?
Bu dünyada nimetlerini herkese hiçbir ayırım yapmadan sunduğunu ifade eden
Rabbimiz Rahman suresinde bu cömertliğini sık sık şöyle tekrar etmiştir: “Rabbinizin
hangi nimetini yalanlayabilirsiniz?” (Rahmân, 55 /13, 21, 32) Öyle ya gerçekten âdil
isek verdiği hangi nimeti görmezden gelebiliriz ki!
Rahîm ise rahmeti süreklilik ifade eden demektir. Rabbimiz, bu dünyada bütün
kullarına nimetlerini dağıtmıştır. Ama rahim isminin gereği olarak ahirette yalnızca
kendine inanan ve bu dünyada güzellikler üretip ahlakıyla da örnek olan biz mümin
kullarına her türlü nimetini, cennetini ve hoşnutluğunu bahşedecektir.
Fatiha suresinde Rabbimizin son özelliği “hesap gününün sahibi” olmasıdır. Hesap
günü, öldükten sonra herkesin yaptıklarından sorguya çekileceği gündür. Peki,
ne demektir o zaman Allah’ın hesap gününün sahibi olması? Yani, O bu dünyada
herkesi inanıp inanmamakta serbest bırakarak kimsenin ne yaptığına ve ne yapacağına
karışmamıştır. Ama o gün, kıyamet günü O, herkesin hesabını teker teker
en ince ayrıntısına kadar alacaktır. O, bu dünyada nasıl yaşadığımızdan tutun da,
ömrümüzü ne işlerle ve hangi uğurda geçirdiğimizden, kullandığımız her türlü nimetten
hepimizi sorguya çekecek ve yaptıklarımızın karşılığını en ufak bir haksızlığa
uğratmadan bize verecektir. Yani o gün tek hâkim O’dur. Bu yüzden herkes o
günde O’nun huzuruna getirilir. Orada artık hesapların alınma zamanı gelmiştir.
Onun defterinde her şey kayıt altına alınmıştır. Öyle ki küçük büyük bütün yaptığımız
işler önümüzdedir. O’nun terazisi o kadar hassastır ki, herkes ne işlediyse
onu bulur. Kimseye zerre kadar haksızlık yapılmaz. O gün her şey adaletle çözüme
kavuşturulur.
Bütün bu mükemmel vasıfların sahibi olan Rabbimizi övmek, O’nu her türlü eksiklikten
uzak tutmak ve O’na şükretmek hepimizin görevidir. O’na teşekkür ise O’na dua
etmek ve sadece O’na kulluk ile mümkün olabilir. Kulluğun özü ise saygı ve içtenlikle,
O’nun yasakladıklarından uzak durmak ve emirlerini yerine getirmektir.

7 Mart 2014 Cuma

SU GARIBE BIR ARA GAZ....

Selamun Aleykum Dostlar...
Bugun cuma .Cumaniz mubarek olsun.Rabbim dualarinizi kabul etsin,bu mubarek gunun hurmetine nicedir yagmasini bekledigimiz yagmurla birlikte butun gunahlarimizi affetsin..
 Evet bugun nacizane bir tablo gostermek istiyorum.



Bu tabloyu Rabbimin izni ve birazda ogretmenimizin yardimiyla nacizane bir garip yolcu yapti.Bu tabloya iki yil once baska bir konuyla baslamis olup konu  fazla cezbetmeyince bu gelinciklerin buyusune dalip gelinciklere kara verilmistir.Haa sanmayin iki yil boyunca ustunde duruldu da bitmedi.Maalesef bazen iki ayda bazende uc ayda basina gecerek iki firca vuruslariyla yapilmistir:)))Bu ilk belkide son tablo ...Bunun son olmamasi icin yorumlarinizi ve ara gazlarinizi bekliyorum....
ALLAH'A EMANET OLUN...

5 Mart 2014 Çarşamba

TURK KAHVELI CITIR KURABIYE

Selamun Aleykum dostlar...
Aslinda gec vakitte kalkipta biseyler yapmak hic huyum degildir ama bugun ne hikmetse yaptim.Su an tarifi yazarken kurabiyelerim henuz pismedi firinda nefis kokulari geliyor.
Gelelim tarife

MALZEMELER
200 gr tereyag
7 kasik pudra sekeri(bana az geldigi icin 2 kasikta seker koydum)
1 paket kabartma tozu
1 yumurta
1tatli kasigi turk kahvesi
aldigi kadar un.
YAPILISI
Tereyagi ve yumurtayi iyice yogurup diger malzemeleride koyup sekil veriyirsunuz.Bu kadar.
AFIYET BAL SEKER OLSUN...
ALLAH A EMANET OLUN...

4 Mart 2014 Salı

ERISTELI YESIL MERCIMEK CORBASI

Selamun Aleykum dostlar,
Yaradan' dan umidimizi kesmedigimiz umutlarimizla dualarimizla yakarislarimizla dunyada ve ahirette huzurlu olmak icin kosusturdugumuz bu zaman diliminde belki de tam oturtamadigimiz dusunce alemimizde firtanalar kopuyor olsa da hayat devam ediyor.Hayatta kosarken kimbilir neler kaciriyor,kimbilir neler erteliyor,kimbilir neler unutuyoruz.Ve hayatta kacirmak, ertelemek,unutmak istemedigimiz neler var  neler....
Bir dusunelim bakalim hayatta neyi kacirdik, neyi erteledik, neyi unutmak istemezdik?
Gelelim eristeli yesil mercimek corbasina


MALZEMELER(6 kisilik)
1 su bardagi yesil mercimek
1cay bardagi eriste
1 buyuk boy sogan
1yemek kasigi domates salcasi
1yemek kasigi biber salcasi
Zeytinyagi
Nane
YAPILISI
Mercimegi 2 bardak suda hasliyoriz.Soganlari ince ince dograyip zeytin yaginda iyice kavuruyoruz.Salcalari da koyup kavuruyoruz.Iyice kavrulan malzemenin icine yeteri kadar sicak su koyuyoruz.Haslanan mercimekleri de ekliyoruz.Corbanin kopugu kalmayincaya  kadar pisiriyoruz.Pismesine 10 dakika kala eristeleri de atiyoruz.Eristeler yumusayinca ocagi kapatiyoryz.
AFIYET BAL SEKER OLSUN...

2 Mart 2014 Pazar

NERDESIN ?????




Nerdesin



Seni ariyorum sessiz gecelerde,
Seni soruyorum issiz sokaklarda,
Ama yine bana gorunmedin
Yine bana kuskun kirginsin biliyorum.
Aslinda duyuyorum "ahh nerdesin "deyisini
Biliyorum beni aradigini ama bende seni ariyorum
Seni ariyorum hircin dalgalarda,
Sinirsiz hickiriklarla...
Se nki duymuyorsun beni
Ben ki duyuramiyorum sesimi
Avazim ciktigi kadar bagiriyorum.
Butun nefesim agriyor nefes alamiyorum.
Bu agri butun benligimi kapliyor.
Sizip kaliyorum
Uyandigimda yine hersey ayni
Benligim sizliyor sizliyor sizliyor
Bense bu siziyi hic sevmiyorum.